'AKP'nin gözdesi' Rönesans, vergi cennetine 210 milyon dolar aktarmış

AKP hükümetinden aldığı sayısız ihaleyle gündeme gelen Rönesans Holding’in, bir yandan kamunun parasıyla 'cumhurbaşkanlığı sarayı’nı inşa ederken diğer yandan vergi cennetine 210 milyon dolar aktardığı ortaya çıktı. Fotoğraf: DHA Rönesans Holding, son yıllarda aldığı adrese teslim kamu ihaleleriyle adından sıkça söz ettiriyordu. Garanti ödemeleriyle gündeme gelen şehir hastanelerinin beşinin yapımını da üstlenen Rönesans, davet usulü ihalelerle milyarlarca liralık 'yap-işlet-devret’ modeli projeyi yürüttü. DW Türkçe’nin Pandora Belgeleri’nden aktardığına göre son beş yılda en az 16 milyar liralık 10 ihale alan Rönesans Holding, vatandaşların vergileriyle ödenen kamu projelerinden elde ettiği karın bir kısmını vergiden kaçınmak için Britanya Virjin Adaları’na aktardı. Belgelerde Rönesans Holding’in kurucusu, Erman Ilıcak’ın annesi Ayşe Ilıcak’ın, Alcogal firması aracılığıyla Dolmine International Ltd. ve Covar Trading Ltd. adlı iki şirket kurduğu belirtildi. İsviçre’de faaliyet gösteren iki şirketin de 'cumhurbaşkanlığı sarayı’nın inşaatı devam ederken 17 Mart 2014’te kurulduğu kaydedildi. Şirketlerin sermaye kaynağının 'inşaat, gayrimenkul ve enerji üretimi sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketi’ olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi. 105 milyon dolarlık 'bağış’ DW’nin belgelerden aktardıklarına göre, Covar Trading Ltd.’nin hesaplarını yöneten İsviçreli Kendris Ltd. firmasının 30 Haziran 2017’de tarihli mali raporlarında, Covar Trading Ltd.’nin hesaplarına 2015 yılında 105 milyon 524 bin 132,32 dolar girdi. Aynı yıl 105 milyon 484 bin 952,46 doların 'bağış’ adı altında şirket hesabından çıktığı belirtildi. Bu bağışın nereye gittiğininse bilinmediği ifade edildi. Ayşe Ilıcak’ın kurduğu söylenen bir diğer firma Dolmine International Ltd.’nin mali raporunda ise yine 2015 yılında 105 milyon 212 bin doların şirketin İsviçre’deki 'Banque Pictet & Cie’ hesabına yattığı belirtildi. Raporda sadece 2015 için nakit benzeri varlıkların faiz geliri olarak firmaya 491 bin 616,16 dolarının girdiği aktarıldı. Her iki firmanın da 2016 ve 2017 yıllarında başka herhangi bir ekonomik aktivitesinin bulunmadığı kaydedildi. Söz konusu hesaplara aktarıldığı belirtilen 210,7 milyon doların yüzde 40’lık gelir vergisi yaklaşık 750 milyon TL ediyor.

'AKP'nin gözdesi' Rönesans, vergi cennetine 210 milyon dolar aktarmış
03 Ekim 2021 - 22:09

Deutsche Welle Türkçe, The Washington Post, Süddeutsche Zeitung, BBC, Istories, El Pais, Le Monde ve The Guardian’ın da aralarında olduğu 150 medya ortağı yaklaşık iki yıl boyunca kimliği bilinmeyen birisi tarafından sızdırılan 2,94 terabayt boyutundaki verileri inceledi.

İncelenen belgelerde Çek Cumhuriyeti Başbakanı Babis, Ürdün Kralı II. Abdullah, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy gibi liderlerin yanı sıra Shakira, Elton John gibi ünlü sanatçılar ve eski IMF Başkanı Strauss-Kahn da yer aldı.

Türkçe basından sadece DW Türkçe’nin katıldığı araştırma, dünyada şimdiye kadar yapılmış en büyük ortak çalışmaya dayalı gazetecilik örneği olarak biliniyor.

TÜRKİYE’DEN EN AZ 220 İSİM

Pandora Papers’ta Türkiye’den 220’den fazla isim yer alıyor. Bu isimler arasında Türkiye’nin yeni zenginlerinden köklü holding sahiplerine iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin yanı sıra sanat ve spor dünyasından kamuya mal olmuş kişiler de bulunuyor.

 

Türkiye’de Ocak 2006’dan itibaren, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 7 no’lu bendi değiştirilerek, vergi cenneti ülkelerinde yapılan ticari işlemlerde yüzde 30 vergi uygulanması kararlaştırıldı.

Ancak Bakanlar Kurulu hangi ülkelerin vergi cenneti olduğuna karar vermediği için 15 yıldır bu vergi uygulanamıyor.

Bu yüzden Maliye Bakanlığı harekete geçemiyor. Hazine ise gelir kaybına uğruyor.

DW Türkçe’nin haberine göre Türkiye’de vergi cennetleriyle mücadele, paranın kaçışını önlemekten ziyade halihazırda vergi cennetlerine aktarılmış kayıt dışı zenginliğin ülkeye dönmesi ve kayıt altına alınmasına yönelik.

Kamuoyunda “varlık barışı” olarak bilinen ve periyodik olarak çıkarılan bu düzenlemeler, offshore ile mücadele yerine teşvik ettiği yönünde eleştiriliyor.

Yurtdışında tutulan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi durumunda, ‘nereden buldun’ diye sormayan bu düzenlemeler, kara para aklamanın önünü açtığı için tartışma konusu.

2008’den bu yana uygulanan varlık barışı sayısı şimdiye dek yediyi buldu. Düzenleme, en son geçen haziran ayında yıl sonuna uzatıldı.

Türkiye’de sisteme girerek yasal hale getirilen bu kaynakların daha sonra yurt dışına çıkarılmasında hiçbir engel de bulunmuyor.

Kaynağı belirsiz varlığını kayıt altına alanlara ise sıfır vergi avantajı uygulanıyor. Bu durum, kara paranın Türkiye’de aklanma riskinin yanı sıra vergi adaletsizliğine de yol açıyor.

Haberde yer alan diğer detaylar ise şu şekilde aktarıldı:

31 ülkede faaliyet gösteren 14 “hukuk” ve “finansal danışmanlık” firmasından sızan yeni belgelerde, Panama Papers’a göre iki kat daha fazla politikacı var. Dünyanın her yerinden 35 ülke liderinin ve 336 politikacı ve yüksek kamu gِörevlisinin vergi cennetlerinde şirketler açtığını gösteren sızıntılar, küresel anlamda offshore sistemiyle neden gerçek anlamda savaşılmadığını da bir anlamda ortaya koyuyor.

Pandora Papers; Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta, Ekvator Cumhurbaşkanı Guillermo Lasso Mendoza, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in ailesi, Şili Devlet Başkanı Sebastián Piñera’nın çocuğu ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in denizaşırı ilişkilerini ortaya koyuyor.
2017’de “ekonomik ve siyasi elitlere savaş açarak” gِöreve gelen Çek Cumhuriyeti’nin milyarder popülist başbakanı Andrej Babis de belgelerde yerini alıyor. Sızıntılar, Babis’in de tıpkı savaş açtığı insanlar gibi, offshore firmalar üzerinden Fransız Rivierası’nda iki havuzlu ve sinema salonlu 22 milyon dolarlık bir malikaneyi aldığını ortaya koyuyor.

Ürdün Kralı II. Abdullah ise ülkesinde ve bütün Arap dünyasında insanların fakirliği, işsizliği ve yolsuzlukları protesto etmek için sokaklara döküldüğü “Arap Baharı” sırasında offshore firmaları üzerinden Malibu’da toplam 68 milyon dolar değerinde üç adet malikane satın alıyor.

Gizli belgeler, Fas Prensesi Lalla Hasna, Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanı ve Dubai Emiri Muhammed bin Raşid el-Mektum ile Katar Emiri Temim bin Hamed es-Sani’nin de vergi cennetlerindeki faaliyetlerini gِözler önüne seriyor.

130’DAN FAZLA MİLYARDER

Pandora Papers ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “resmi olmayan propaganda bakanı” Konstantin Ernst ile Türkiye, Rusya, Brezilya, Hindistan, ABD, Meksika ve diğer ülkelerden 130’dan fazla milyarderin mali faaliyetlerini detaylandırıyor.

Deutsche Welle’nin incelediği belgeler, bu gizli offshore dünyasının küresel siyasi arenanın kılcal damarlarına ne kadar sızdığını gösteriyor. Belgeler Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski direktِörü Dominique Strauss-Kahn ve Hollanda Maliye Bakanı Wopke Hoekstra, Brezilya Maliye Bakanı Paulo Guedes ve Pakistan Maliye Bakanı Shaukat Rarin gibi finans çevrelerinin yakından tanıdığı tanıdığı isimlerin de offshore kervanında yerini aldığını gösteriyor.
ICIJ’e göre, sızdırılan kayıtlar, offshore sistemine son verebilecek güçlü politikacıların, bunu yapmak yerine offshore’dan kendilerinin faydalandığını kanıtlıyor. Varlıklarını gizli şirketlerde ve tröstlerde saklarken, sorumlu oldukları hükümetleri suçluları zenginleştiren ve ulusları yoksullaştıran bu küresel para akışını yavaşlatmak için çok az şey yapıyor.

ULUSLARI FAKİRLEŞTİREN VERGİ CENNETLERİ

Verginin daha yüksek olduğu ülkelerde kazanılıp vergi oranlarının çok daha düşük olduğu vergi cennetlerine kaçırılan yıllık para miktarının kesin olarak ne kadar olduğu bilinmiyor. Fakat Paris merkezli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2020 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, en az 11,3 trilyon ABD doları offshore sisteminde tutuluyor.

Berkeley Üniversitesi’nde “Vergi Kaçakçılığı ve Eşitsizlik” konusunda çalışan akademisyen Gabriel Zucman’a göِre ise dünya ekonomisinin yüzde 10’u offshore sisteminde bulunuyor.

Offshore sisteminin karmaşıklığı ve gizliliği nedeniyle, bu servetin ne kadarının vergi kaçakçılığı ve diğer suçlarla bağlantılı olduğunu veya ne kadarının yetkili makamlara rapor edildiğini bilmek ise mümkün değil.

Vergi cennetleri denilince ilk akla gelenler palmiye ağaçları, altın kum ve mavi deniz olmasına rağmen Pandora Papers bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Hollanda, İrlanda, Singapur, Hong Kong, Malta, Lüksemburg ve ABD’nin bazı eyaletleri bile vergi cenneti olabiliyor.

MÜZİĞİN EFSANELERİ

Pandora Papers belgeleri, 29 binden fazla offshore firmanın gerçek sahiplerinin sırlarını ortaya koyuyor. Kimlerin gizli banka hesaplarına, kimlerin özel jetlere, yatlara, malikanelere gizlice sahip olduğunu ve hatta Picasso ve Banksy gibi usta sanatçıların eserlerinin gizli sahiplerinin kim olduğunu açığa çıkarıyor.

Dünyaca ünlü Kolombiyalı şarkıcı Shakira, Alman top model Claudia Schiffer, müziğin efsaneleri Julio Iglesias, Ringo Starr ve Elton John tanıdık isimlerden sadece birkaçı.

ICIJ ve medya ortaklarının sorularını yanıtlayan Shakira’nın avukatı, şarkıcının vergi avantajı sağlamadığını belirtirken, Schiffer’in temsilcileri ise eski modelin vergilerini Birleşik Krallık’ta nizami bir şekilde ödediğini söyledi. Elton John’un temsilcisi de Schiffer’in avukatlarıyla aynı cevabı verdi.

FUTBOL DÜNYASINDAN İSİMLER

Futbol dünyası da vergi cennetlerinin müdavimlerinden. İtalya Milli Takımı’nın teknik direktörü Roberto Mancini, Avrupa’nın en büyük kulüplerinde oynamış Arjantinli futbolcu Angel di Maria, Manchester City’nin teknik direktörü Pep Guardiola da varlıklarını offshore firmalara taşımış isimler arasında.

Di Maria’nın temsilcisi “vergi uzmanlarının” önerisi üzerine offshore’da firma kurduklarını ve İspanya’da oynayan birçok yabancı futbolcuya bu yöntemin önerildiğini belirtti.

Britanya Virjin Adaları, Samoa, Belize, Panama gibi bölgelerdeki “hukuk firmaları” birkaç yüz dolar karşılığında gerçek sahiplerin gizlendiği offshore şirketler açıyorlar. Zenginler, 2 bin ile 25 bin dolar arasında bir fiyata ise “tröst” adı verilen, parasını işletmesine rağmen, oldukça yaratıcı bir şekilde işletmiyorlarmış gibi “yasal bir düzenleme” yapılmasına olanak sağlayan servisi kullanabiliyor. Bu servisi kullanmak için başvuru sırasındayken, varlıklarını alacaklılardan, kolluk kuvvetlerinden, vergi tahsildarlarından ve boşanmakta oldukları eşlerinden korumaya çalışan insanlarla tanışabilirsiniz.

BELGELER NEDEN ÖNEMLİ?

Offshore firmalara sahip olmak ve bu firmalar üzerinden faaliyetler yürütmek dünyanın birçok ülkesinde yasadışı değil ancak önemli bir kamusal tartışma konusu. Bu firmaları kullanan iş insanları, finansal faaliyetlerini yürütmek için bu şirketlere ihtiyaçları olduklarını belirtiyor. Uzmanlar ise yolsuzluğun ve kara para aklamanın önüne geçilmesi, vergi adaletinin sağlanması ve küresel eşitsizliğin azaltılması için vergi cennetlerinin kontrol altına alınması gerektiğini söylüyor.

ICIJ ve medya ortaklarına konuşan Global Financial Integrity Politika Direktörü Lakshmi Kumar, mevcut sistemde zenginlerin sahip olduğu ‘vergiden kaçınma imkanının’ toplumun geneline nasıl yansıdığına dikkat çekiyor: “Bu sistem, çocuğunuzun daha kaliteli bir eğitim alma, sağlık hizmetlerine daha kolay erişme ve barınma hakkını elinden alıyor.”

DW Türkçe’nin incelediği belgelere göre Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı müteahhidi olan Rönesans Holding’in kurucularından Ayşe Ilıcak’ın sadece 2015 yılında offshore’a aktardığı paranın vergisiyle 25 ilkokul, 8 hastane, 15 bin öğrenciye yetecek yurt yapılabilir ya da 115 bin öğretmenin bir aylık maaşı ödenebilirdi.

ICIJ’in direktِörü Gerard Ryle’a göre adil vergilendirmenin yapılabilmesi aslında çok kolay. “Vergi düzenlemesi için siyasi bir irade olsa, offshore dünyası yarın ortadan kaldırılabilir. Ama gizli offshore dünyasını kullananların siyasi liderlerimiz, yerel politikacılarımız ve kamu görevlilerimiz olması bunu zorlaştırıyor” diyen Ryle, uluslararası bir kampanya ile kamusal alanda bu talep yüksek sesle dile getirildiği takdirde değişimin olmaması için bir sebep görmüyor.

NE OLMUŞTU?

Tamamı off-shore hesaplarla ilgili yaklaşık 13,4 milyon gizli elektronik belgeden oluşan Paradise Papers, Türkçesiyle Cennet Belgeleri Kasım 2017’de Almanya’da yayın yapan Süddeutsche Zeitung’a sızdırıdı.

120 binden fazla kişi ve şirketin adının geçtiği belgelerde Kraliçe II. Elizabeth, Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos ve Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanı Wilbur Ross gibi isimlerin yanı sıra Türkiye’den dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, oğulları, akrabaları ve Berat Albayrak ile Serhat Albayrak kardeşler yer aldı.

Pelin Ünker Cumhuriyet’te belgelerden hareketle bir yazı dizisi kaleme aldı. Daha sonra yazı dizisinde adı geçen isimler Ünker ve gazeteye davalar açtı.

Binali Yıldırım ve oğullarının açtığı davada “iftira ve hakaret”le suçlanan Ünker 8 Ocak 2019’da İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 1 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 8 bin 860 lira para cezasına çarptırıldı.

Ünker’in itirazını değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi (İstinaf mahkemesi), 7 Mayıs 2019’da hapis cezasını bozdu, para cezasını ise onadı.


YORUMLAR

  • 0 Yorum